“MERDİVEN” İSİMLİ FOTOĞRAFIMIN ÇEKİM SÜRECİ VE YAPISAL İNCELEMESİ

Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde fotoğraf çekmek amacıyla gezerken bir iş hanının terasından baktığımda bu alana ait merdivenleri görmüştüm. Her gün binlerce kişinin geçtiği ve bir o kadarının baktığı bu merdivenlerde benim ilgimi farklı bir detay çekmişti.

1Şekil 1

Belki de birçoğumuz için sıradan olan bu detay benim zihnimde bir geometri zenginliği yaşatmıştı. Detayı fark ettiğimde kafamda fotoğrafın büyük bir kısmını oluşturmuştum. Biraz daha detaylı düşündükten sonra zihnimde kadrajımı da oluşturmuştum. Şekil 1’de düşündüğüm kadrajı görebiliriz. Artık sadece sabırla fotoğrafa anlam katacak bir karakteri kritik anda yakalamam kalmıştı. Tabi bu kolay gibi görünen kısım çoğu zaman düşünüldüğü kadarda kolay olmuyordu. Karakter konusuna girmeden önce ilk olarak dikkatimi çeken geometrik şekillerden bahsedeceğim.

Dolaylı bir ışık ortamı olmasına rağmen grafik şekilleri fark edebilmiştim. Bilindiği gibi grafik şekiller sert ışık ve kontrastın oluşmasıyla daha belirgin olmaktadır. Dolaylı ya da soft ışıklarda geometrik desenleri fark etmek ya da fotoğrafta kullanmak sert ışığa göre çok daha zordur. Bu engele rağmen fotoğrafın peşinden gitmeye devam ettim. Fotoğraf üstatlarımızdan Prof. Sabit Kalfagil; ‘Ön Görselleştirme’ başlıklı bir yazısında “Fotoğrafçı gördüğünü çekmeye mahkûm değildir. Orası öyleydi, ben de oradaydım, öylece çektim” gibi bir mazereti sözde gerçekçilik bağlamında söylemiş olmasının bir değeri yoktur.” ifadelerini kullanmıştı. Fotoğraf çekme ve değerlendirme süreçlerimde temel felsefelerimden olan bu konuyu Sabit Hocamız yazısında vurgulu bir cümleyle ifade etmiş.  Ben de yine bu doğrultuda bahane üretilmiş bir fotoğraf çekme niyetinde değildim. İnandığım ve başarabileceğim bir fotoğraf üzerinde şartlar zor da olsa adım adım ilerlemeye başladım. Çünkü Sabit hoca aynı yazısında “Mevcut koşullar kurduğu hayalle bire bir örtüşmüyor olabilir. O takdirde hayali gerçekleştirecek koşulları yaratır. Yok, olmuyorsa vazgeçer. Fotoğraf biraz da vazgeçmektir. Bu fotoğrafın doğasına uygundur. Çevremizi saran sınırsız olasılıklardan sadece bir tekini çekmeye karar verdiğimizde diğer bütün olasılıklardan vazgeçiyoruz demektir. Fotoğraf seçici bir süreçle işler.” İfadelerini kullanıyordu. Ben de hayalimi gerçekleştirecek koşulları oluşturmaya çalışacaktım. Olmadığı yer de ise vazgeçme hakkım saklıydı…

2Şekil 2

Çok daha geniş bir alan içerisinden fotoğrafta olmasını istemediğim alanları ayıklayarak istediğim detayı öne çıkaracak şekilde Şekil 1’i kadrajını gözüme kestirdiğimi söylemiştim. Şekil 1’e baktığımda ilk fark ettiğim ve ön plana çıkardığım grafik aslında Şekil 2 idi. Alana fotografik gözle baktığımızda Şekil 2’deki iki adet “V”yi ve bunların oluşturdukları üçgenleri görebiliriz. İlk fark edilen büyük geometrik şekiller olsa da kadraj içindeki destekleyici diğer unsurlar da dikkatimden kaçmamıştı.

Üst kısımda bulunan daha küçük üçgenler ve merdiven basamaklarının çizgileri ilave edilmesiyle fotoğraf içindeki dikkat çeken ve çekecek tüm çizgiler daha etkili bir şekilde Şekil 3’te görülebiliyor.  Böylelikle ortaya daha fazla üçgen ve dörtgen çıkmış oldu. Makalenin başında da dediğim gibi dolaylı bir ışıkta bunların etkisini görebilmek ve fotoğrafta kullanabilmek aslında zordur. Buna rağmen ben bu ışığın sert ışığa göre bu mekânda daha doğru olduğunu düşünüyorum.

3Şekil 3

Bu mekan çukurda kaldığı için yatay bir ışığın gelmesi pek mümkün olmayacaktı. Muhtemelen duvarların gölgesi ilgi dağıtacak ve geometrik desenler bozulacaktı. Dik ve sert bir ışıkta da aşırı parlamalar olabilecek ve Şekil 1’de görünen mekândaki görünen renkler canlılığını yitirebilecekti. Yine güneşi tam dik yakalayamayacağımız için yine istenmedik gölgeler geometrik desenlere zarar verebilecekti. Mekanı yatay yada dikey ışıkta göremedim ama tahminim bu yönde oldu ve mekanın bu dolaylı ışıktaki halinin en tercih edilebilir durumlardan biri olduğunu düşünüyorum.

Grafik öğeyi tamamlayacak ana öğenin yeri tahmin edilebileceği gibi orta kısımdaki boşluk kısım olacaktı. Burada kullanılacak bir leke grafik öğeyi destekleyecek ve fotoğrafın dengesini de koruyacaktır. Bunu Şekil 4’te rahatlıkla görebiliriz.

4Şekil 4

Kompozisyonu kafamda kurduktan sonra sabırla ortamı gözlemlemeye başladım. Buradan kimler ne sıklıkla geçiyor ve ne tür bir hareketlenme var. Bir taraftan çekime her daim hazır bekliyordum ve kritik bir an olduğunda şansımı deniyordum.

Burada dikkat etmem gereken asıl konu kontrastı sağlayabilmemdi. Zemin açık bir tona sahip olduğu için çekeceğim öğenin koyu tonlu olması gerektiğiydi. Açık tonlu zemin üstüne açık tonlu başka bir öğe ilgiyi yeteri kadar toplayamayacaktı. Bu sebeple buradan geçen koyu tonlu elbiseli insanlar daha çok ilgimi çekiyordu.

Hareket etkisi verecek miydim yada anı mı yakalayacaktım? Bu da dikkat etmem gereken başka bir husustu. Bulunduğum konumda çok dengeli duramıyordum tepeden bir açıdan çektiğim için ellerim de açıktaydı. Şartlar çok uygun olmadığından hareket etkisi büyük bir riskti. Başarılı bir çekim olsa bile tek bir öğenin hareket etkisiyle yer alması bu grafik öğeye çok ta bir katkı vermeyecekti. Fotoğrafımı çektiğim anda; anı dondurma tercihimin hareket etkisine göre ne kadar doğru bir tercih olduğunu da görmüş olacaktım.

5Şekil 5

Şekil 5’te de görüleceği gibi 2 merdivenin kesiştiği noktadan geçen birisi fotoğrafı güçlendirecektir. Fotoğrafın dengesi için de önemli olacak bu öğeyi beklemeye başladım. Yaklaşık 1 saatlik gözlem ve denemenin ardından istediğim öğe tam istediğim bölgeden geçiyordu. Kritik anı da yakaladığımda tamamdı. Dikkat ettiğim en önemli hususlardan bir tanesi de ana öğenin istediğim bölgeden geçtiği anda kadrajın diğer kısımlarında başkalarının olmaması gerektiğiydi. Burası açık ve kalabalık bir mekan olduğundan bir çok denemem bu şartım yüzünden ne yazık ki sonuca ulaşamamıştı.

İş hanı içerisinde çaycılık yapan koyu elbiseli bir kişi tam da benim istediğim öğe olmuştu. Tam ortadan geçtiği anda ve kritik anıda yakalayarak fotoğrafı çekmiş oldum.

6Şekil 6

Şekil 6 ile fotoğrafın son halini görüyoruz. Dolaylı ışığa rağmen renk kontrastı ve koyu açık kontrastı kullanılmış oldu. Grafik sisteminin arasında insan unsurunun kullanılmasıyla mekâna yaşam ve hareket unsuru eklenmiş oldu. Yazının başında da belirttiğim gibi fotografik gözle bakılmadığında fark edilemeyecek bir detay fark edilip üzerinde küçük düşüncelerle doğal kritik anın yakalanması ile elde edilmiş bir fotoğraf oldu.

7Şekil 7

Fotoğrafın genel sürecini Şekil 7 ile özetlemek gerekirse ilk olarak farklı bir açı aramak için gözlem yaptığımda 1 numaralı kadrajı fark etmemin asıl nedeni 2 numaradaki geometrik şekilleri içerisinde barındırmasıydı. Mekanı daha detaylı irdelediğimde 3 numaradaki belirtildiği şekliyle bir geometrik sistemin olduğu ve mavi noktada bir leke ihtiyacını fark etmem ile süreci tamamlayacak olan kişinin oradan geçmesini beklemek kalmıştı. İstediğim an gelip te deklanşöre bastığımda ise 4 numaralı fotoğraf artık çekilmişti. Geometrik desenler ve insan öğesini bütünleştirerek çektiğim bu fotoğrafın Exif Bilgileri aşağıda verilmiştir.

Exif Bilgileri:

Canon EOS 6D – Canon 16-35 F2,8L 2

17 mm

F7,1

1/80

ISO 100

-0,33 EV

28.10.2015 – 16:21